Eylül, bir trans hikayesi anlatın, dendiğinde, en çok akla gelen hikayeyi anlatıyor. Şaşırtmıyor. Az sonra ne anlatacağını tahmin ediyorsunuz. Doğru da çıkıyor. Yine de dinletiyor. Hani bazı kişilerin dili tatlıdır ya, acı da olsa tatlıdır, aynı hikayeyi tekrar tekrar dinlersiniz; işte öyle bir hikaye. Biliyorsunuz, yine de seyrediyorsunuz. Oyunda rahatsız edebilecek, sulandırılabilecek duygusal bir ağırlık, bu ağırlığa rağmen bir denge ve uyum da var.
Aklıma güzel bir cümle geldi, serpiştireyim, dememiş, sulandırmamış; bütüncül düşünmüş. 3. cümlesiyle 300. cümlesi birbirine referans verebiliyor. Yazarın zihninde değil; Eylül’ün zihninde gezindiriyor. Uğur Kanbay yazarlığıyla mest ettiği kadar oyunculuğuyla da ediyor, tek kişilik oyununda, oynamadığı kişileri de gözümüzde oynatıyor. Olmayanı oldurmasını sevdiğim tiyatro.
Oyuncunun yer yer dili sürçtü, kelimeleri karıştırdı, sırayı bozdu, değiştirdi. Oyun gereği miydi, yanlışlıkla mı oldu diye düşündürdü. Oyuna yeniden gitmeyi ve bunu anlamayı isterim.
Bu kusurlar oyunu bozdu mu? Asla. Aksine bir hikaye anlatırken hatalar yaparız, sırayı karıştırırız, başka kelimeler kullanırız. Kusurlar da güzel olmuş. Yanlışlıkla yaptıysa da, metne eklemeli. (:
Oyunun sonundaki anonsta “Aa ben bu hikayeyi biliyorum” diyorsunuz. Aynı hikaye, aslında gerçekten birini hatırlatıyor.
Oyundan çıktım, sokakta yürüdüm. Aklıma Yusuf Atılgan’ın sinemadan çıkan adamı geldi. Tiyatrodan çıkan bireydim. Neyse ki ayaklarım beni eve getirdi. Oyunda anlatılanlar çok acıydı. Buna rağmen tuhaf bir şekilde kendimi iyi hissettim. İyi bir oyun seyretmenin, yeni bir oyun yazarının farkına varmanın iyiliği, güzelliği.
‘Hepiniz bu hikayeyi biliyorsunuz ama görmezden geliyorsunuz.’ Eylül, 28 yaşında trans bir kadındır. Tek odalı evinde maniler söyleyerek başından geçenleri anlatmaya başlar. Nasıl seks işçisi olduğunu… Çarka çıktığı zamanları... Askerlik muayenesini... Aşık olduğu adamı.. Ailesini... Arada bir sorar: Kaç Olduk? Bunca şeyi kime anlatır, bilinmez. Başından geçen gullüm tadındaki olaylar bir sarmala dönüşür ve gerçekler ortaya çıkar. Hala Eylül müdür? Yoksa başka biri mi olmuştur artık…
***Bu hikaye birçok trans bireyin başına gelen olaylardan esinle, kurmaca hikayeler eklenerek kaleme alınmıştır.
Yazan - Yöneten - Oynayan: Uğur Kanbay
Yardımcı Yönetmenler: Ali Bal, Yunus
Eski Reji Asistanı: Gökhan Efe Şenyapar
Sahne Tasarımı: Sfrpztf
Müzik: Bahadır Gülşen
Hareket Düzeni: Deniz Akarslan
Işık Tasarımı: Yasin Gültepe
Kostüm / Makyaj: Kübra Yılmaz
Asistanlar: Akay Akyıldız, Eren Bilal Aslan, Soner Göleli
Sevgiler,
Utku
Comentários