top of page
  • Yazarın fotoğrafıUtku Yılmaz

Gökeyüp çömleği, çamuru ve denemelerimiz

Gökeyüp Köyü (artık mahallesi) Salihli'ye bağlı bir dağ köyü. Salihli'den zaten uzak olan bu köye bir de virajlı dağ yolundan gidildiğinde yaklaşık 1 saatlik bir yol bizi bekliyor.


Gökeyüp ismi, bazı kaynaklara göre gök mavisi gözlere sahip Eyüp ve Musa’nın diyarları Gökeyüp ve Gökmusa zamanla birleşmesi, nasıl olduysa Gökeyüp olarak var olmasından gelmiştir, bazı kaynaklara göre ise güveç anlamına gelen köke ünvanına sahip Köke Eyüp’ün zamanla birleşmesiyle oluşmuştur.

Farklı süreler kullanılmış Gökeyüp çömlekleri

Anadolu’nun birçok yerinde çömlekçilik geleneği sürüyor. Gökeyüp çömleğinin özelliği ise, renginden anlaşılacağı gibi kara olması. Renginin nedeni ise sönmüş volkanik kaya. Milattan önce yaşamış Amasyalı tarihçi ve coğrafyacı Strabon'un "Geographika" eserinde "Katakekaumene-Yanık Ülke" olarak tanımladığı ve yaklaşık 300 kilometrekarelik alanı kaplayan bir volkanik çökelti.


Gökeyüp çömleği diyoruz; ama tepsi, tabak gibi fırınlanabilecek ve ocakta kullanılabilecek birçok mutfak ürünü yapılıyor. Kullananlar bilirler, yemeğe ayrı bir lezzet veriyor.


Gökeyüp çömleği nasıl yapılıyor?

Mengele adı verilen taşlar öğütülüyor, lavların kurumasıyla oluşan mika şist kayalarının öğütülüp kille birleştiriliyor, ıslatılıyor, yoğruluyor. Gökeyüp çamuru bu şekilde elde ediliyor. Çamur turnette elde şekillendiriliyor, ki yetenekli ellerde göz açıp kapayınca kadar oluyor. Çömlekler güneşte kurutuluyor. Kuruduktan sonra palamut meşesinde yakılıyor. Parlaklığını piştikten sonra alıyor.

Çömlek turnette şekillendirilirken
Öğütülmüş parlak mika şist kayası
Çömlekler güneşte kururken

Gökeyüp Çömleğine Gökeyüp Göveci, Gökeyüp Güveci, Gökeyüp Kara Göveci, Gökeyüp Kökesi de deniyor.


Gökeyüp ziyaretim ve denemelerimiz

Gökeyüp ziyaretimde hem sohbet ettik hem de çömleğin nasıl yapıldığını öğrendim. Bu durumlarda dört yaşıma dönüyorum ve her şeyi soruyorum. Merakımı dindirmek için çamura dokunmam da gerekiyordu. Çamurdan biraz aldım ve İstanbul'a gelirken getirdim.


Yıllar önce Salihli'de iki seramik çamuruyla seramik macerama başlamıştım. Her şeyden biraz öğrenmem gerektiğini düşünmek gibi bir özelliğim var. Bir süredir de Ortaköy'de Atölye İchi'nin sahibi arkadaşım Yasemin sayesinde farklı seramik çamurları ve teknikleri hakkında öğreniyorum.


Yasemin de hem Gökeyüp çömleği kullanan hem de yeni çamurlara meraklı biri olduğu için Gökeyüp kara çamurunu heyecanla yoğurmaya başladı. Şekillendirdik, sırladık, fırınladık ve sonuca çok şaşırdık. Çıkan renk bildiğimiz renk değildi. Güneşte kuruyan ve odun ateşinden çıkanlar koyu kızılken, gölgede kuruyan ve fırından çıkanlar kiremit kırmızısı rengindeydi. Bir süre kullanılanlarsa antrasit. Parlaklık hepsinde vardı. Üç farklı karakteristik renk. Üçü de çok heyecan verici.

Üç farklı Gökeyüp çömleği
  1. Güneşte kuruyan, odun ateşinden çıkan, hiç kullanılmayan

  2. Güneşte kuruyan, odun ateşinden çıkan, kullanılan

  3. Gölgede kuruyan, fırından çıkan

Gökeyüp çamuruyla çalışmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki zamanlarda paylaşacağımız yeni fikrimiz de var.


Sevgiler,

Utku

bottom of page