top of page
  • Yazarın fotoğrafıUtku Yılmaz

Yıkanınca Çıkmıyor, Nevin Bize Bakıyor

Nevin Yıldırım Yaşadıkları Film Değil

Arama motoruna Nevin Yıldırım yazarsanız, "Kamuoyunda "kesik baş cinayet" olarak bilinen..." ile başlayan bir haberler serisi ile karşılaşacaksınız. Sanki Nevin Yıldırım en serinkanlı anında düşmanının kafasını kesip köyde sallandırdı. Sanki bir Amerikan filmindeki seri katilden bahsediyoruz. Sanki polise/dedektife bir mesaj göndermek için planlayarak yaptı. Sanki Meksika sınırından kaçacak, çok uzaklarda acı acı gülecek. 

Çok uzaklarda çekilen, bizim için sadece ekranda izlediğimiz, arkadan efsane bir soundtrack ile verilen bir film gibi. 

Nevin Yıldırım Anadolu'nun bir köyünde silah zoruyla ve defalarca kez tecavüzüne uğradığı akrabasının yüzsüzlüğü yetmiyormuş gibi, bir de ahalinin arkasından konuşmalarına dayanamamış; bir kez daha gelen tecavüzcüsünü belki de ağlaya ağlaya öldürmüştü. Köy meydanında "İşte namusuma uzananın kellesi" diye tecavüzcüsünün kellesini atarken kim bilir içindeki diğer Nevinler neler konuşuyordu. 

Bizim için yalnızca bir haber olan bu olaylar bütünü, en çok da mahkeme aşamasında gazetelere yansıdı. Kadın platformlarının ve binlerce aktivistin itirazına rağmen sanki başka çaresi varmış gibi "müebbete" mahkum oldu.


Başta tecavüz olmak üzere, adi suçların idamla yargılanmasını istemek, tam anlamıyla insani bir dürtü. Özgecan Aslan ve Gizem Akdeniz gibi insanları sokağa döken vakalarda binlerce insanın istediği idam -velev ki idamla insan hakları çiğnenmiyor- gerçek sahibini bulacak mı?


Hangi Hukuk?

Sahtecilikten dolandırıcılığa kadar onlarca suçtan yargılanması gereken muhtemel suçlular milletvekili olarak bizi temsil ediyorken; hangi hukuk?

Yıllarca suçsuz yere yatana rahat rahat "Pardon" denilebiliyorken; hangi hukuk?

Düşünce suçu olan bir ülkede; hangi hukuk?


İlk Adımı Biz Atmalıyız

Ceza ile olacak iş değil; yoksa biz işimizi ilahi adalete bırakalı çok oldu. Genel olarak toplum bilinci artırılmalı. Temelde her kadının kendinden -yalnızca kendinden- sorumlu olduğu toplumun her noktasında hissettirilmeli. Basit gördüğümüz "toplu taşımada sıkıştırılma" bitmediği sürece Nevin Yıldırımlar bitmeyecek. 

İlk adımı da kendi çocuklarımızın yetiştirilmesi ile başlamalıyız. Üzgünüm annesi, senin oğlun bulunmaz hint kumaş değil; senin oğlunu mutlu etmek için yaşamıyoruz; dünya senin oğlunun etrafında dönmüyor.

Hepimiz hatalıyız. Yıkanınca çıkmıyor. Nevin bize bakıyor.

Utku

bottom of page